26 Ocak 2011 Çarşamba

Gribe Karşı Zırh Niyetine Soğan - Anneysen.com

bu makale sabah mailime geldi, ama cesaret edemiyorum hala evin her yerine tabak tabak soğan koymaya , yemekte pişerken bile tahammülüm yok nedense soğan kokusuna,

aslında bedişimle benim bünyem çok hassas, bedişim yine hasta oldu, hem kabuğuyla koy diyor makalede,o zaman o kadar rahatsız etmez belki beni ama, soğan soğandır yine bir soğanlık yapar  :)

 belki kış geçmeden denerim kim bilir, siz bana bakmayın , sağlıklı günler dilerim...ve işte virüssavar soğan...

Gribe Karşı Zırh Niyetine Soğan - Anneysen.com

Gribe Karşı Zırh Niyetine Soğan







Geçen yıl mail kutuma gelen "odaya soğan koyun grip olmazsınız" başlıklı iletiden sonra hem çocukların hem bizim yatak odasına soğan koydum, ve ondan sonra gerçekten grip olmadık. İşte o hikaye:
Son günlerde hangi hastalık için doğal ilaç araştırsam karşıma çıkan soğan bitkisindeki şifaya hayran kalmaya başladım:

- Geçen yıl mail kutuma gelen "odaya soğan koyun grip olmazsınız" başlıklı iletiden sonra hem çocukların hem bizim yatak odasına soğan koydum, ve ondan sonra gerçekten grip olmadık. İşte o hikaye:

"1919 yılında, Dünyada 40.000 milyon kişinin "Grip" ten öldüğünde, bir Doktor birçok çiftçiyi Griple mücadelede yardım amacıyla ziyaret eder.Birçok çiftçi ve ailesi Grip kapmıştır ve birçoğu ölürler. Doktor ziyaretlerine devam eder ve bir sürprizle karşılaşır, ziyaret ettiği bir çiftçi ve ailesi çok sağlıklıdır.Doktor böyle olabilmesi için aileye herkesten farlı ne yaptıklarını sorar ve cevaben çiftçinin hanımı odaya , bir tabak içine "soyulmamış" bir "SOĞAN" koyduklarını (muhtemelen diğer odalarada) söyler.Doktor buna inanamaz ve bu "soğan" lardan birini alarak Laboratuvarda Mikroskop altına koyarak inceler ve "soğan" ın içinde "Grip" virüsünü görür."Soğan" açıkça "Grip" bakterisini absorbe etmiş, emmiştir ve bu sayede de aile sağlıklı kalmıştır.

- Öksürük için filan kullanıyorduk da kulak iltihabı için soğan suyunun damla olarak kulağa damlatıldığını biliyor muydunuz? Son 3 gündür oğlumun kulağına damlatıyorum ben. (Deneyecek olanlar dikkat mutlaka ılık olarak damlatılması gerekiyor) Henüz mutlu sona varmadık ama iyileşiyor gibiyiz.

- Soğan rendeleme/ doğrama esnasında gözün yaşarması ile gelen bir zindelik vardır. Geçenlerde başımın ağrıdığı bir gün soğan rendelemeden sonra geçtiğini fark ettim, bir kaç gün sonra aynı şey yine oldu. Başınız ağrıyınca bir soğan rendelemeyi siz de deneyin.

- Çiğ olarak tüketilmesi hastalıkları daha gelmeden kovduğu gibi, hastalandığınızda çiğ olarak günde 2 kez soğan tüketmeniz de antibiyotik yerine geçer. (Soğanın kokusundan endişe edersem soğan yerine günde 2 kez bir diş sarımsak yutuyorum)

- Öksürük için çocuklara soğan rendesi ve bal karıştırarak verebilirsiniz.

- Geçen yıl eşimin tırnağının kenarında iltihap biriktiğinde soğanın ortasını çıkarıp  içine sabun rendeleyip, bu soğanı da bir karalahanaya sarıp tavada ısıtarak merhem hazırlamıştım. Eriyen sabun merhem oluyor bunu iltihaba sarıyorsunuz, iyi gelmişti.

...............................................

Her gün yemeklere doğramak için elimize aldığımız soğanı yakından tanıyalım: (Markette ödeme için sıraya girip önümdeki kadının doğranmış soğan paketi almış olmasına şaşırıp yahu ne diye doğranmış vitamini ölmüşünü alıyorsun buna dokunmak bile şifalı diyesim geliyor.)

İçinde Ne Var
Soğanın içinde bolca A, B, ve C vitaminlerinin yanı sıra fosfor, kükürt, iyotsilis gibi vücudumuza çok yararlı maddeler bulunduğu gibi antibiyotik vazifesi gören esanslar ve hazım artırıcı fermentler ve kandaki şeker oranını düşürücü glükokinin madde bulunur.

Soğan, zengin vitaminler içeren, güç ve sağlık kazandıran bir sebzedir. Onu elden geldiğince çiğ tüketmek doğru olur. Çiğ olarak tüketildiğinde mideyi güçlendirir, sindirim sistemini uyarır, idrarı arttırır. Şeker hastalığını tedavi edemez ama, kan şekerini düşürebilir. Mukozanın kan dolaşımını uyarır. Grip, nezle, gırtlak iltihabı ve öksürüğü önleyici olarak kullanılabilir. Soğuk algınlığında çocuklara, ince kıyılıp ezilerek, balla karıştırılan soğan yedirilir. Öksürük ve hatta boğmacada soğan şurubu çok rahatlatıcıdır. Orta boy bir soğan ince kıyılır, 2-3 yemek kaşığı toz şekerle karıştırılır, 1 çay bardağı su eklenerek, 2-3 dakika hafif ısıda kaynatılır. Kaynamadan sonra 2-3 saat bekletilir ve posası sıkılır. Gün boyunca 5-6 kere, 1-2 çay kaşığı kullanılır.

Yan etkiler: Duyarlı mideleri rahatsız etmesinin dışında, bilinen hiçbir yan etkisi yoktur.

Soğan kalbi güçlendirir:

İdrar söktürücü olan soğan, vücuttaki toksinlerin atılmasında ve kanın temizlenmesinde etkili olur. Midevidir: İştahı açar ve sindirimi kolaylaştırır. Hafif müshil etkisi vardır. C vitamini yönünden zengin olduğu için vücudun savunma sistemini güçlendirir. Soğuk algınlığının atlatılmasında ve yüksek ateşin düşürülmesinde etkilidir. Son zamanlarda yapılan bazı araştırmalara göre, soğanın kalbi güçlendirdiği ve koroner damarları genişlettiği ileri sürülmektedir. Bu etkileri için; yeşil ya da kuru soğan, çiğ ya da pişmiş olarak bolca yenilebilir. Ayrıca soğan böcek ve arı sokmalarında iyileştiricidir. Çıbanların baş vermesini ve iyileşmesinin hızlanmasını sağlar.

Soğan suyuyla zinde kalın:

Günümüzün yorucu şartları altında kendinizi iyi hissetmek için Mısırlı, Fransız, Çinli ve hatta Japonlar'ın geleneksel besin maddelerini kullanarak, zindeliğinize yeniden kavuşmanız mümkün. Örneğin Fransızlar gün boyu zindelik amaçlı her sabah bir parça soğan tüketirdi. Araplar ise daha genç ve sağlıklı görünebilmek için soğan suyunu balla karıştırarak gün boyunca içerlerdi. Yüzyıllardır Avrupa'dan Mısır'a, eski Roma'dan Çin'e ve hatta Japonya'ya kadar birçok ülkede tedavi amaçlı kullanılan sarımsak da; mide asidini düzenleyip, sindirime yardımcı oluyor ve kan akışını hızlandırıyor.

Soğan şifa kaynağı:

İçinde bol miktarda A,B ve C vitamini bulunan soğan, kalp ve prostat bozukluğu, sinir zafiyeti, cilt hastalıkları ve cinsel iktidarsızlık gibi birçok hastalığa iyi geliyor.

Fazla soğan yenen ülkelerde kanserin nadir görüldüğünü ve o ülke halkının uzun yaşadığını ifade eden uzmanlar, soğanın, karaciğeri ve bağırsakları dezenfekte edip zehirlerini temizlediğini ve gıdaların orada vücudu zehirlemesini önlediğini, bağırsak kurtlarını döktüğünü belirtti.

Ağızdaki soğan kokusunun giderilmesi için yemekten sonra ekmek kabuğu veya maydanoz çiğnenmesinin yeterli olduğunu belirten uzmanlar, soğanın patateslerden ayrı, kuru, soğuk bir yerde saklanması gerektiğini, çünkü soğanın patateslerden salınan nemle yumuşadığını ifade etti.

Soğan neye iyi geliyor:

Soğanda bol miktarda A, B ve özellikle C vitamini, bol fosfor, iyot, silis, kükürt gibi vücuda çok faydalı maddeler, antibiyotik vazifesi gören esanslar ve hazım arttırıcı fermentler bulunduğunu kaydeden uzmanlar, kalp ve prostat bozukluğu, pankreas tembelliği (şekerliler), sinir zafiyeti, romatizma, cilt hastalıkları, cinsel iktidarsızlık, mide zayıflığı gibi hastalıklarda çok fayda verdiğini, bol idrar söktürdüğünü ve vücutta birikmiş su ve üreyi dışarı attığını bildiriyor. Soğanın, vücuttaki fazla tuzu da dışarı attığını belirten uzmanlar, pankreası çalıştırarak insülin ifrazatını arttırdığını ve kanda şeker seviyesini düşürdüğünü kaydediyor.

Çin'de 238 prostat kanseri hastası ve 471 sağlıklı erkeğin katılımıyla yapılan araştırmada, deneklere 122 gıda maddesini ne sıklıkla yedikleri soruldu. Sonuçları Journal of National Cancer Institute'ta yayınlanan araştırmada, soğangillerden günde 9 gramdan fazla yiyenlerde prostat kanserine yakalanma riskinin, bu gıdalara fazla itibar etmeyenlere göre yüzde 50 oranında daha az olduğu saptandı.

Soğan familyasından ürünler arasında soğan, soğancık, sarmısak, frenk soğanı ve pırasa bulunuyor.

Araştırmada, yeşil soğanın hastalığa karşı en koruyucu soğan türü olduğu da tespit edildi.

Araştırmaya göre, günde yaklaşık 3 gram yeşil soğan alan bir kişinin prostat kanserine yakalanma olasılığı yüzde 70 oranında azalabiliyor. Aynı miktarda sarmısak tüketenlerde ise prostat kanseri riske yüzde 53 oranında azalıyor.

Sofralarımızın en vazgeçilmezi olan soğan, aslında bu durumu o kadar hak ediyor ki, bir çok sebze piştiğinde vitaminlerinin büyük bir kısmını kaybettiği halde soğan sahip olduğu vitaminleri korumaya devam ediyor.

Antibiyotik Kardeşler
Sarımsağın kardeşi soğan da tıpkı kardeşi gibi antibiyotik vazifesi görür.

Bronş Açıcı
Soğanın bir özelliği de bronşları açmasıdır. Bronşları çalıştırarak öksürüğü söktürür. Akciğer rahatsızlıklarını, astım nöbetlerini, grip ve soğuk algınlığını çok kısa sürede ve kolayca atmaya yardımcı olur.

Üre Miktarını Düşürür
Soğan vücudunuzdaki fazla suyu almakla en iyi idrar söktürücülerden biri olarak üreyi düşürüp sodyumu atar.

Salgı Bezlerini Çalıştırır
Soğan sinirleri yatıştırır, zihni yorgunluğu, kalp çarpıntısını, ruhi sıkıntıları giderir. Bütün salgı bezlerinizi çalıştırdığı için bu gibi şikayetlerde faydasını görürsünüz.

İnsülin Artırıcı
Soğanın sunacağı en iyi hizmetlerden birisi de pankreas guddesini çalıştırıp insülin ifrazatını artırarak kandaki şeker seviyesinin düşürülmesidir. Şeker hastaları her yemekte küçük de olsa (arpacık soğan ya da daha tatlı cinsi olan kırmızı soğan tercih edilebilir) bir, iki tane soğan yerlerse kanın asitliğini gidererek, şekerlilerin susuzluk ihtiyacını giderir.

Bu arada bağırsakları dezenfekte ettiğini ve bağırsak kurtlarının düşmesine de yardımcı olduğunu belirtmek gerek.

Kalp Dostu

Soğan aynı zamanda kalbinizin de dostudur. Hormonların dengeli çalışmasını sağlayarak vücudunuzu dinçleştirir, dayanıklılığını artırır, yaşlanmayı geciktirir ve bununla beraber kemiklerin, dişlerin ve kan damarlarının sağlam olmasını sağlayıp karaciğeri dezenfekte eder ve onu zehirden arındırır.

http://www.annenotlari.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder