20 Ekim 2011 Perşembe
1 Ekim 2011 Cumartesi
karatay diyeti
internette pudra nın sayfasında rastladım ve sizleride bilgilendirmek istedim... benim bu diyette 2. günüm ve beni hiç zorlamadı.... tavsiye ederim
Karatay diyeti nedir?
Pastırmadan turşuya, tereyağından yumurtaya, özlediğimiz pek çok tadı serbest bırakan, kalori hesabı yapmayan Karatay diyeti gerçeğini merak ediyor musunuz?
Prof. Dr. M. Canan Efendigil Karatay’ın kendi adını verdiği diyet, bugüne kadar “bir kibrit kutusu peynir”, “iki yemek kaşığı fasulye” gibi tarifler içeren diyetlerden farklı olduğu iddiasıyla ortaya çıkıyor. Çoğu diyette yasaklanan kırmızı et, tereyağı, yumurta, pastırma, kuru fasulye ve turşu ve kuruyemişleri bilimsel gerçeklerle serbest bırakıyor. Pudra.com, Karatay diyetinin detaylarını inceledi. Bakalım, bu diyeti diğer diyetlerden ayıran özellikler neler?
Beslenme ile hücresel/hormonal fonksiyon bozuklukları arasındaki yakın ilişkiye odaklanan Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, “Eğer kilo vermek ve verdiğiniz kiloda kalmak istiyorsanız; kilo verirken halsizlik, bitkinlik, isteksizlik ve yorgunluk hissetmeden, mutlu ve enerjik bir şekilde yaşamayı arzuluyorsanız; unutkanlık şikâyetlerinden kurtulmayı, düşüncelerinizin berraklaşmasını ve yaptığınız işe kolaylıkla konsantre olmayı hedefliyorsanız bu diyeti uygulayabilirsiniz” diyor.
Hayy Kitap’tan çıkan “Bilimsel Gerçeklerle Kilo Vermenin ABC’si / Karatay Diyeti” adlı kitapta bu diyetin diğer diyetlerden farkı şöyle anlatılıyor:
“Karatay Diyeti’nin diğer diyetlerden daha rahat uygulanabilir ve farklı olmasının temelinde, düşük glisemik indeksli besinlerin tüketilmesinin öne çıkması yatar.”
Glisemik indeks nedir?
Glisemik indeks (Gİ), herhangi bir yiyeceğin içinde bulunan karbonhidrat miktarına göre hesaplanır. Karbonhidrat içeren bir yiyecek kana geçtiğinde, kan şekerini yükseltme hızını gösterir.
Rafine edilmiş ve işlenmiş hazır yiyeceklerin glisemik indeksleri oldukça yüksektir.
Düşük glisemik indeksli besinlerin vücudumuza yararları nelerdir?
Leptin hormonu gerçeği
Prof. Dr. Karatay, kilo vermede en kritik hormonun “leptin” hormonu olduğunu söylüyor. Leptin hormonu, beyaz yağ ve pankreas hücrelerinde üretilip salgılanan, insan vücudunda beyaz yağ hücreleri tarafından depo edilen bir hormon.
Tokluk hissi verme, açlığı bastırma, yediklerimizin yeterli olup olmadığını beyne iletme gibi çok önemli görevleri var. Leptin, insülin hormonuyla birlikte vücudumuzun yakıt ve enerji düzeyini idare edip düzenliyor.
Neden az yesek de zayıflayamıyoruz?
Sık sık bir şeyler atıştırılması ya da çok büyük porsiyonlar tüketilmesi sonucu insülin hormonu fazla miktarda salgılanacağı için, kan insülin düzeyi uzun süre yüksek olarak kalacaktır. İnsülin hormonunun sürekli olarak salgılanması, leptin hormonunun da sürekli olarak salgılanmasına neden olur. İnsülin ve leptin hormonlarının dolaşımda uzun süre yüksek olarak kalması, bütün dokularda bulunan insülin ve leptin hormonlarının komutlarını algılayacak olan hücrelerin, bu hormonların komutlarını işitemez hale gelmelerine neden olur.
Leptin hormonu pankreasta bulunan hücrelere etki edemez ve insülinin salgılanmasını engelleyemez. Leptin hormonunun mesajını algılayamayan pankreas hücreleri, insülin salgılamaya ara vermeden devam edeceğinden, yağların depolanması da sürer. Bu durumda ne kadar az yesek de yavaş yavaş yağlarımız ve kilomuz artar.
Leptin ve insülin direncini kırmak için yapılması gerekenler
Beslenme ile hücresel/hormonal fonksiyon bozuklukları arasındaki yakın ilişkiye odaklanan Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, “Eğer kilo vermek ve verdiğiniz kiloda kalmak istiyorsanız; kilo verirken halsizlik, bitkinlik, isteksizlik ve yorgunluk hissetmeden, mutlu ve enerjik bir şekilde yaşamayı arzuluyorsanız; unutkanlık şikâyetlerinden kurtulmayı, düşüncelerinizin berraklaşmasını ve yaptığınız işe kolaylıkla konsantre olmayı hedefliyorsanız bu diyeti uygulayabilirsiniz” diyor.
Hayy Kitap’tan çıkan “Bilimsel Gerçeklerle Kilo Vermenin ABC’si / Karatay Diyeti” adlı kitapta bu diyetin diğer diyetlerden farkı şöyle anlatılıyor:
“Karatay Diyeti’nin diğer diyetlerden daha rahat uygulanabilir ve farklı olmasının temelinde, düşük glisemik indeksli besinlerin tüketilmesinin öne çıkması yatar.”
Glisemik indeks nedir?
Glisemik indeks (Gİ), herhangi bir yiyeceğin içinde bulunan karbonhidrat miktarına göre hesaplanır. Karbonhidrat içeren bir yiyecek kana geçtiğinde, kan şekerini yükseltme hızını gösterir.
Rafine edilmiş ve işlenmiş hazır yiyeceklerin glisemik indeksleri oldukça yüksektir.
Düşük glisemik indeksli besinlerin vücudumuza yararları nelerdir?
- Gün boyunca kan insülini düşük kalır ve dalgalanma göstermediği için acıkma hissi olmaz. Uzun sürse tokluk hissedilir.
- Ara öğün olarak göbekte biriken yağı ve iç depolarımızı kullanırız.
- Yağlarımız depolanmaz, daha hızlı yıkılarak giderek azalır, karaciğer ve göbek yağımız erir ve göbek çevremiz incelir. Kilolarımızı rahatlıkla verir, tekrar geri almayız.
- İsteksiz, sinirli, sıkıntılı ve umutsuz duygular içinde olmayız.
- Kaslarımız erimez, su kaybımız olmaz.
- Karaciğerde biriken yağımız eridiği için, karaciğerimiz sağlığına kavuşarak normal çalışır.
- Metabolizmamızda yavaşlama olmaz, hızlı çalışır.
- Kan yağlarımız normalleşir, HDL yükselir, depo yağ şekli olan trigliseridler düşer.
- Bağırsaklar düzenli çalışır.
Leptin hormonu gerçeği
Prof. Dr. Karatay, kilo vermede en kritik hormonun “leptin” hormonu olduğunu söylüyor. Leptin hormonu, beyaz yağ ve pankreas hücrelerinde üretilip salgılanan, insan vücudunda beyaz yağ hücreleri tarafından depo edilen bir hormon.
Tokluk hissi verme, açlığı bastırma, yediklerimizin yeterli olup olmadığını beyne iletme gibi çok önemli görevleri var. Leptin, insülin hormonuyla birlikte vücudumuzun yakıt ve enerji düzeyini idare edip düzenliyor.
Neden az yesek de zayıflayamıyoruz?
Sık sık bir şeyler atıştırılması ya da çok büyük porsiyonlar tüketilmesi sonucu insülin hormonu fazla miktarda salgılanacağı için, kan insülin düzeyi uzun süre yüksek olarak kalacaktır. İnsülin hormonunun sürekli olarak salgılanması, leptin hormonunun da sürekli olarak salgılanmasına neden olur. İnsülin ve leptin hormonlarının dolaşımda uzun süre yüksek olarak kalması, bütün dokularda bulunan insülin ve leptin hormonlarının komutlarını algılayacak olan hücrelerin, bu hormonların komutlarını işitemez hale gelmelerine neden olur.
Leptin hormonu pankreasta bulunan hücrelere etki edemez ve insülinin salgılanmasını engelleyemez. Leptin hormonunun mesajını algılayamayan pankreas hücreleri, insülin salgılamaya ara vermeden devam edeceğinden, yağların depolanması da sürer. Bu durumda ne kadar az yesek de yavaş yavaş yağlarımız ve kilomuz artar.
Leptin ve insülin direncini kırmak için yapılması gerekenler
- Fizik aktivite
- Düşük glisemik indeksli gıdalar tüketmek
- Sağlıklı yağları kullanmak (Tereyağı, hayvansal katı yağlar, balık yağı yani Omega 3, ısıl işlem görmemiş mısırözü ve ayçiçeği yağları yani Omega 6, zeytin ve fındık yağları yani Omega 9)
- İşlenmiş gıdalardan uzak durmak (ilaç, yemek boyası, kimyasal katkı maddesi ve trans yağ içermeyen gıdalar)
12 Mayıs 2011 Perşembe
Doğum Günü
yıllar önce doğum günümde neler oldu diyorsanız doğum gününüze ve size ait çok ilginç gerekli gereksiz veriler için burayı tıklayın
12 Mayıs 2011
14:56 itibarı ile
09 Eylül 1981
Bir Çarşamba günü dünyaya geldin
Sen doğalı 361 ay geçti
Sen doğalı 1.548 hafta geçti
Sen doğalı 10.837 gün geçti
Sen doğalı 260.102 saat geçti
Sen doğalı 15.606.176 dakika geçti
Sen doğalı 936.370.927 saniye geçti
Şu anda 29 yaşındasın
Bir sonraki doğum gününe 119 gün var
Bir sonraki yeni yıla 233 gün var
Hicri takvime göre doğum tarihin 10 Zi'l-ka'de 1401
Tahmini ana rahmine düşme tarihin 02 Aralık 1980
Şuan için Dünyadaki insan nüfusu : 7.236.820.705
Ortalama Türk erkeği ömrüne 37 yıl uzaktasın
Ortalama gelişmiş ülkelerdeki erkek ömrüne 43 yıl uzaktasın
Ortalama Türk kadını ömrüne 42 yıl uzaktasın
Ortalama gelişmiş ülkelerdeki kadın ömrüne 50 yıl uzaktasın
Allah uzun ömürler versin
Senin yaşına eşit bir ördek 8 yaşında
Senin yaşına eşit bir keçi 5 yaşında
Senin yaşına eşit bir kedi 15 yaşında
Senin yaşına eşit bir at 17 yaşında
Senin yaşına eşit bir balina 149 yaşındaBaşak burcundansın
Burç taşın Safir
12 Mayıs 2011
14:56 itibarı ile
09 Eylül 1981
Bir Çarşamba günü dünyaya geldin
Sen doğalı 361 ay geçti
Sen doğalı 1.548 hafta geçti
Sen doğalı 10.837 gün geçti
Sen doğalı 260.102 saat geçti
Sen doğalı 15.606.176 dakika geçti
Sen doğalı 936.370.927 saniye geçti
Şu anda 29 yaşındasın
Bir sonraki doğum gününe 119 gün var
Bir sonraki yeni yıla 233 gün var
Hicri takvime göre doğum tarihin 10 Zi'l-ka'de 1401
Tahmini ana rahmine düşme tarihin 02 Aralık 1980
Şuan için Dünyadaki insan nüfusu : 7.236.820.705
Ortalama Türk erkeği ömrüne 37 yıl uzaktasın
Ortalama gelişmiş ülkelerdeki erkek ömrüne 43 yıl uzaktasın
Ortalama Türk kadını ömrüne 42 yıl uzaktasın
Ortalama gelişmiş ülkelerdeki kadın ömrüne 50 yıl uzaktasın
Allah uzun ömürler versin
Senin yaşına eşit bir ördek 8 yaşında
Senin yaşına eşit bir keçi 5 yaşında
Senin yaşına eşit bir kedi 15 yaşında
Senin yaşına eşit bir at 17 yaşında
Senin yaşına eşit bir balina 149 yaşındaBaşak burcundansın
Burç taşın Safir
Burç Uyumları
Oğlak, Boğa burçlarıyla uyumun çok iyi.
İkizler, Yengeç, Başak, Balık, Koç burçlarıyla uyumun iyi.
Terazi, Yay burçlarıyla uyumun orta.
Kova, Aslan, Akrep burçlarıyla uyumun kötü.
Oğlak, Boğa burçlarıyla uyumun çok iyi.
İkizler, Yengeç, Başak, Balık, Koç burçlarıyla uyumun iyi.
Terazi, Yay burçlarıyla uyumun orta.
Kova, Aslan, Akrep burçlarıyla uyumun kötü.
Burcuna göre çiçeğin Margit
Margit bakımının kolay ve her yere uyması sebebiyle margit başak için uygun çiçek dostudur. Renkli ve parlak beyazı ile dikkat çeker. Başağın balkonda veya bahçedeki tercihi renkli türleridir.
Margit bakımının kolay ve her yere uyması sebebiyle margit başak için uygun çiçek dostudur. Renkli ve parlak beyazı ile dikkat çeker. Başağın balkonda veya bahçedeki tercihi renkli türleridir.
Başak burcuna uygun meslekler;
Çeşitli ilim dalları, özellikle eczacılık ve teknik alanlar, edebiyatçı, yazar, gazeteci, yayıncı, kitapçı, matbaacı, sekreter, araştırmacı, postacı, muhasebeci
Çeşitli ilim dalları, özellikle eczacılık ve teknik alanlar, edebiyatçı, yazar, gazeteci, yayıncı, kitapçı, matbaacı, sekreter, araştırmacı, postacı, muhasebeci
Başak burcunun gök cismi: Merküri: Zeka, Hareket temsilcisi
Burçlar ve Elementler
Elementin : Toprak
Elementin : Toprak
Toprak burçları biçim verir, altyapı kurar ve meydana getirir. Zodyak'ın üreticileridir ve olayları gerçekleştirirler. Kendilerinin ya da yakınlarının rüyalarını gerçekleştirirler. Çizim yapmaktan bütçe çıkarmaya, iş programından, iş akışına ve zamanında bitirmeye kadar bir işin tüm evrelerini iyi kavrar ve yaparlar. Kendilerini yaptıkları işe adayan, sorumluluk sahibi kişilerdir. Başarılarının büyük bir bölümünü pratik olmalarına ve ellerindeki kaynakları iyi kullanmalarına borçludurlar. Gerçekçidirler ve kavrama yetenekleri gelişmiştir. Son derece dakiktirler ve zamanlamaları iyidir. Sadık, sabırlı ve dengelidirler. Tedbirli, tutucu bir kişiliğe sahip oldukları için ani kararlar vermez, adımlarını düşünerek atarlar. Bu sayede para, zaman ve enerjilerini boşa harcamazlar. Uzun vadeli planlar yaparlar. Son derece hırslı, kararlı oluşları ve kuvvetli iradeleri ile istedikleri konularda çok başarılı olurlar.
Başak'taki toprak grubu özellikleri ise sağlık konularına düşkünlük şeklinde kendine gösterir. Bir çok doktor, biyolog Başak burcundandır. Başak burcu 6. evin yöneticisidir ve sağlık, günlük işler, servis konularını yönetir. Başka bir deyişle Başak'lar toprak grubu özelliklerini araştırma, düzenlilik, dakiklik ve çalışkanlıkları ile ortaya koyarlar. Yaptıkları işin en ince detayına kadar inip, kusursuz hale getirirler. Başak'lardan büyük yazarlar, yöneticiler, kütüphaneciler, muhasebeciler çıkar. Düzen ve dikkat isteyen işlerde kusursuzlardır.
Kader Sayın 1 (Öncü)
Öncü, lider, yol gosterici ve Planlayıcısınız. Gerçekten güclü bir kişiliğiniz var. Yeriniz kaptan köşkü. Başkalarına boyun eğmek sizin için yabancı bir kavram. Son derece yaratıcı ve yeteneklisiniz. Düşüncelerinizi bir an evvel yaşama geçirmek, gercekleştirmek için gerekli olan mucadeleci ruh sizde mevcut. Yükselme hirsi ise yaşamınızın temelini oluşturuyor. Arzu ettiğiniz başarıya ulaşmak için yılmadan calışıyorsunuz. Yöneticilik yeteneğiniz olduğu icin Olaylara hemen hakim olabiliyorsunuz. Yaşamın heralanında bu yeteneğiniz geçerli. Kararlılık, güç ve irade hırsınızın araçları ve siz bu araçları büyük bir beceri ile kullanıyorsunuz. Zaman zaman bu niteliklerin olumsuz yonlerini sergilediğiniz oluyor. Böyle durumlarda son derece saldırgan olabiliyorsunuz. Oysa istediğinizi elde etmenin yol ilişkilerinizde inceliği elden bırakmadan halletmek. Bazen eleştiren ve emreden oluyorsunuz ama size eleştiri yapıldığında kahroluyorsunuz. Aslında son derece hassas bir kalbiniz var. Bu durumda kalbinizin sesini dinleyin. Kısa zamanda hem liderliğinizi hemde dostlarınızı yeniden kazanırsınız.
Öncü, lider, yol gosterici ve Planlayıcısınız. Gerçekten güclü bir kişiliğiniz var. Yeriniz kaptan köşkü. Başkalarına boyun eğmek sizin için yabancı bir kavram. Son derece yaratıcı ve yeteneklisiniz. Düşüncelerinizi bir an evvel yaşama geçirmek, gercekleştirmek için gerekli olan mucadeleci ruh sizde mevcut. Yükselme hirsi ise yaşamınızın temelini oluşturuyor. Arzu ettiğiniz başarıya ulaşmak için yılmadan calışıyorsunuz. Yöneticilik yeteneğiniz olduğu icin Olaylara hemen hakim olabiliyorsunuz. Yaşamın heralanında bu yeteneğiniz geçerli. Kararlılık, güç ve irade hırsınızın araçları ve siz bu araçları büyük bir beceri ile kullanıyorsunuz. Zaman zaman bu niteliklerin olumsuz yonlerini sergilediğiniz oluyor. Böyle durumlarda son derece saldırgan olabiliyorsunuz. Oysa istediğinizi elde etmenin yol ilişkilerinizde inceliği elden bırakmadan halletmek. Bazen eleştiren ve emreden oluyorsunuz ama size eleştiri yapıldığında kahroluyorsunuz. Aslında son derece hassas bir kalbiniz var. Bu durumda kalbinizin sesini dinleyin. Kısa zamanda hem liderliğinizi hemde dostlarınızı yeniden kazanırsınız.
Dogum gününüze göre hangi hayvansın? (Kuğu)
Çok hassas ve narinsiniz.
Kolay aşık oluyorsunuz.
Ne çok utangaç ne cok girişkensiniz.
Arkadaş grubunuzda kırılmaması için kollanan birisiniz.
Çok hassas ve narinsiniz.
Kolay aşık oluyorsunuz.
Ne çok utangaç ne cok girişkensiniz.
Arkadaş grubunuzda kırılmaması için kollanan birisiniz.
Burcunuza göre tatil seçeneğin;
Başak, zeki, entelektüel, iletişimci, enerjik ve aynı zamanda üretici bir burçtur. Onun en son isteyeceği sırt üstü uzanarak hiç bir şey yapmadan geçireceği bir tatil olacaktır. Başak insanı hareket ve heyecan aramaktadır. Keşif ve araştırma duygusunu tatmin edeceği yeni yerler ona heyecan verir. Gideceği yer ile ilgili ne kadar çok bilgi toplayıp hazırlık yaparsa, gittiği zaman o kadar çok mutlu olur. En uygun fiyatlı tur ve otelleri araştıracak, eğer yabancı bir ülkeye gidiyorsa o ülkenin dilini biraz öğrenecek, kültürü hakkında bilgi toplayacak, ön hazırlıkların hepsini eksiksiz yapacaktır.
Sağlığına düşkün Başak burcu, uzak ülkelere gidemiyorsa, yakınlardaki kaplıca, sağlık çiftlikleri gibi yerlere giderek yenilenebilir. Buralarda egzersiz yapacak, doğa içinde yürüyecek, masaj, sauna, çamur, parafin maskeleri ile baştan aşağı temizlenecek, arınacak, dinlenecek ve kendini harika hissedecektir. Bu şekilde Başak insanı yavaşlayacak ve yerinde durabilecektir.
Başak, zeki, entelektüel, iletişimci, enerjik ve aynı zamanda üretici bir burçtur. Onun en son isteyeceği sırt üstü uzanarak hiç bir şey yapmadan geçireceği bir tatil olacaktır. Başak insanı hareket ve heyecan aramaktadır. Keşif ve araştırma duygusunu tatmin edeceği yeni yerler ona heyecan verir. Gideceği yer ile ilgili ne kadar çok bilgi toplayıp hazırlık yaparsa, gittiği zaman o kadar çok mutlu olur. En uygun fiyatlı tur ve otelleri araştıracak, eğer yabancı bir ülkeye gidiyorsa o ülkenin dilini biraz öğrenecek, kültürü hakkında bilgi toplayacak, ön hazırlıkların hepsini eksiksiz yapacaktır.
Sağlığına düşkün Başak burcu, uzak ülkelere gidemiyorsa, yakınlardaki kaplıca, sağlık çiftlikleri gibi yerlere giderek yenilenebilir. Buralarda egzersiz yapacak, doğa içinde yürüyecek, masaj, sauna, çamur, parafin maskeleri ile baştan aşağı temizlenecek, arınacak, dinlenecek ve kendini harika hissedecektir. Bu şekilde Başak insanı yavaşlayacak ve yerinde durabilecektir.
Burcunuza göre şarkı;Yok bu kadar ince eleyip sık dokumak iyi değil. Ehh malum yaz geldi. Bu kısmetde kaçmaz hani. Bu yaz yoksa Ege'den "anla beni yaz aşkım" şarkısını söyleyip duracaksın haberin olsun.
Burcunuza göre internet alışkanlıkların; Tipik titiz başak virüs programıyla her gün her saniye bilgisayarının içini dışını temizler. Abartır kasayı açar elektirikli süpürgeyle içini temizler. İletisini temizler listesini temizler elinde vileda sopasıyla chatleşir. İletilerinde genellikle sıkça hemen hemen her zaman "Temizlik yapıııoooorummm gelljemmmm" şeklinde tuhaf şeyler yazar.
Burcunuza göre giyim tercihlerin; Başak burcu kadını her şeyde olduğu gibi kıyafet seçme konusunda da zariftir. Aksesuarları bile dengeli olarak kullanılırlar. Seçtiği renkler genellikle pastel tonlarıdır. Hanım hanımcık giyinmek onların tarzıdır. Alışverişe gitmeden önce cüzdanına bakar öyle çıkarlar. Giysileriyle fazla dikkati çekmez istemezler.
Korkuların; Belaya bulaşma, hastalığa bulaşma, hastalığın bulaşması korkusu
Sen doğduğunda başbakanımız Bülent Ulusu idi
Doğduğunuz yıl asgari ücret: 10.000 TL
Sen doğduğun gün Amerikan Doları 123,52 TL idi
Sen doğduğun gün Alman Markı 50,90 TL idi
Sen doğduğunda 200 gr ekmek 3 Lira 70 Kuruş du
1980-1981 sezonunun şampiyon takımı Trabzonspor, gol kralı Bora Öztürk (Adanaspor) 15 gol
1981-1982 sezonunun şampiyon takımı Beşiktaş, gol kralı Selçuk Yula (Fenerbahçe) 16 gol
1981-1982 sezonunun şampiyon takımı Beşiktaş, gol kralı Selçuk Yula (Fenerbahçe) 16 gol
Sen doğduğun gün gökyüzünde ay tam olarak böyle görünüyordu,
Senin doğduğun tarihte bunlar oldu
- 1543 - Mary Stuart, daha 9 yaındayken taç giyerek İskoçya Kraliçesi oldu.
- 1850 - Kaliforniya, 31. eyalet olarak ABD'ne kabul edildi.
- 1886 - Bern Uluslararası Telif Hakları Konvansiyonu toplandı.
- 1921 - Sakarya Savaı'nda Mustafa Kemal Paa, bazı komutanlarla Yunan birliklerinin mukavemetinin kırıldığı Polatlı'nın kuzeyindeki Zafertepe'ye gelerek, Yunan Ordusunun durumunu inceledi.
- 1922 - 30 Ağustos Zaferi'nin kazanılmasının ardından Yunan ordularını önüne katan Türk orduları İzmir'e girdi. İzmir'in Kurtuluu.
- 1923 - Cumhuriyet Halk Partisi, Mustafa Kemal Atatürk tarafından kuruldu.
- 1933 - İzmir Enternasyonal Fuarı'nın çekirdeğini oluturan "9 Eylül Panayırı" ilk defa, Genelkurmay Bakanı Mareal Fevzi Çakmak tarafından açıldı.
- 1940 - Macar ordusu 87 Romeni ve de 6 Yahudiyi Treznea Katliamı'nda öldürmütür.
- 1955 - Türk Hükümeti, 6-7 Eylül olaylarında zarar gören kii ve kurululara yardım kararı aldı.
- 1971 - Boğaziçi Üniversitesi'nin kurulmasına ilikin kanun kabul edildi.
- 1974 - Keban Barajı ve Hidroelektrik Santralı açıldı.
- 1974 - 11. Antalya Film enliği'nde, Altın Portakal Ödülü'nü Ömer Lütfi Akad'ın Düğün filmi aldı.
- 1982 - Türkiye'nin Burgaz Konsolosluğu İdari Ataesi Bora Süelkan, Ermeni kiilerce öldürüldü.
- 1991 - Devrimci İçi Sendikaları Konfederasyonu yeniden faaliyete geçti.
- 1992 - İspanya, Katalonya bölgesinin özerkliğini tanıdı.
- 1993 - İsrail ve Filistin Kurtulu Örgütü (FKÖ) birbirlerini tanımayı kabul etti.
- 1993 - Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) kuruldu. Aynı gün, atv Yayına baladı.
- 1995 - Türkiye Güzeli Yeim Palandüz, Dünya Güzeli seçildi.
- 2009 - İstanbul'da son 80 yılın en yüksek yağıı yaandı. Su takınları nedeniyle çok sayıda insan yaamını yitirdi, büyük çapta maddi hasar olutu.
Doğumlar
- 1737 - Luigi Galvani, İtalyan fizikçi (ö. 1798)
- 1778 - Clemens Brentano, Alman yazar (ö. 1842)
- 1908 - Lev Tolstoy, Rus yazar (ö. 1910)
- 1869 - Abdullah Cevdet, Osmanlı siyaset adamı ve düünürü
- 1908 - Cesare Pavese, İtalyan ozan ve romancı (ö. 1950)
- 1909 - Arthur Jonath, Alman atlet (ö. 1963)
- 1928 - Sol LeWitt, ABD'li heykeltra ve ressam (ö. 2007)
- 1943 - Tezer Özlü, Türk yazar (ö. 1986)
- 1966 - Adam Sandler, ABD'li aktör
- 1970 - Tülay Günal, Türk oyuncu.
- 1972 - George Perez, ABD'li aktör
- 1977 - Fatih Tekke, Türk futbolcu
- 1978 - Arzu ahin, Türk halk müziği sanatcısı
- 1980 - Michelle Williams, ABD'li oyuncu
- 1982 - Welissa De Souza Gonzaga, Brezilyalı voleybolcu
- 1986 - İbrahim Kendirci, Türk oyuncu.
- 1987 - Clayton Snyder, ABD'li oyuncu
- 1987 - Alexandre Song, Kamerunlu futbolcu
Ölümler
- 1000 - I. Olaf, Norveç kralı (d. 960)
- 1087 - I. William, İngiltere kralı (d. 1028)
- 1487 - Çengua, Çin imparatoru (d. 1447)
- 1513 - IV. James, İskoç kralı (d. 1473)
- 1569 - Pieter Brueghel, Hollandalı ressam (d. 1525)
- 1891 - Jules Grévy, Fransız devlet adamı (d. 1813)
- 1898 - Stéphane Mallarmé, Fransız air (d. 1842)
- 1901 - Henri de Toulouse-Lautrec, Fransız ressam (d. 1864)
- 1941 - Hans Spemann, Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü sahibi Alman embriyolog (d. 1869)
- 1942 - Tuğbay evki Savacı (d. 1878, Trabzon) İstiklal Savaı gazisi.
- 1976 - Mao Zedong, Çin Komunist Partisi kurucusu (d. 1893)
- 1981 - Jacques Lacan, Fransız psikiyatrist (d. 1901)
- 1984 - Yılmaz Güney, yönetmen ve sinema oyuncusu (d. 1937)
- 1985 - Erkan Yücel, Tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu (d. 1944)
- 1986 - Sırrı Atalay, Türk Siyasetçi, hukukçu (d. 1919)
- 1997 - Burgess Meredith, ABD'li aktör (d. 1907)
- 2001 - Ahmet ah Mesut, Afgan askeri lider (d. 1953)
- 2006 - Mehmet Emin Aga, İskeçe seçilmi Müftüsü (Batıtrakya Yunanistan) (d. 1931)
Tatiller ve Özel Günler
- Japonya - Krizantem günü (Kiku no Sekku).
- Kuzey Kore - Cumhuriyet günü (1948).
- Tacikistan - Bağımsızlık günü (1991).
Yeni kampanyamızın MühimBebekleri =) @ FIKRIMUHIM
fikrimühimin bana gönderdiği bebiş:
sevgili fikrimühim beni yine şaşırttı, en güzeli kocaman beşiği içinde gelen bebek BEDİŞİMİ
çok mutlu etti..nice kampanyalarda yer almak, ve sizleride bilgilendirmek istiyorum fikrimühime teşekkürler...
fikrimühim; bu proje ile doğum kontrol haplarının önemini bizlere anlatmak ve kötü deneyimler yaşanmaması için doğru ve faydalı bilgileri bizlerle paylaşmak istemiş.
Doğum kontrol hapları deyince hepimizi bir merak sarıyor. Bizim için ne etkisi olacağını hepimiz bilmek istiyoruz ancak bazen utangaçlıktan, bazen üşengeçlikten bir türlü doğru bilgiyi de edinemiyoruz. Bu yüzden halen. ilkel korunma yöntemleri uyguluyoruz. Oysa doğum kontrol hapları geleceğimizi de kontrol altına alıyor. Erkeğin spermi ile yumurtaların birleşmesini engelleyerek bizi vakitsiz zamanda gebelikten koruyor.
Aynı zamanda vücudumuz için de bir çok faydası da var. Örneğin düzenli kullanılan doğum kontrol hapları olası rahim kanseri riskini %50 oranında,, yumurtalık kanseri riskini ise %40 oranında azaltıyor. Adetlerimizin zamanını düzene sokup, adet dönemi öncesindeki ağrıları ve psikolojik gerginliği azaltıyor. Ciltteki yağlanmayı önleyerek, cildin iyi görünmesini sağlıyor ve sivilce oluşumunu engelliyor.
Doğum kontrol hapları doğurganlığı asla azaltmıyor. Bırakıldığı anda gebe kalınabiliyor.
Projeye katıldıktan sonra adresime MühimPaketim postalandı.
Aynı zamanda vücudumuz için de bir çok faydası da var. Örneğin düzenli kullanılan doğum kontrol hapları olası rahim kanseri riskini %50 oranında,, yumurtalık kanseri riskini ise %40 oranında azaltıyor. Adetlerimizin zamanını düzene sokup, adet dönemi öncesindeki ağrıları ve psikolojik gerginliği azaltıyor. Ciltteki yağlanmayı önleyerek, cildin iyi görünmesini sağlıyor ve sivilce oluşumunu engelliyor.
Doğum kontrol hapları doğurganlığı asla azaltmıyor. Bırakıldığı anda gebe kalınabiliyor.
Projeye katıldıktan sonra adresime MühimPaketim postalandı.
Bu projeye özel olarak 30x30x45cm boyutlarındaki paketin içinde
1) MühimProje ile ilgili mektup
2) Projenin nasıl işlediğini anlatan MühimKılavuz
3) 20 adet bilgilendirici broşür
4) Sepet içinde Oyuncak bebek
5) Sorularımızın cevabını daha yakından görmek, bilginizi test etmek www.dogumkontrolhapim.com ve kendi sorularınızı iletmek için hem kendimiz, hem de arkadaşlarımıza dağıtabileceğimiz 10 adet 3 boyutlu gözlük yer almıştır..
4) Sepet içinde Oyuncak bebek
5) Sorularımızın cevabını daha yakından görmek, bilginizi test etmek www.dogumkontrolhapim.com ve kendi sorularınızı iletmek için hem kendimiz, hem de arkadaşlarımıza dağıtabileceğimiz 10 adet 3 boyutlu gözlük yer almıştır..
21 Nisan 2011 Perşembe
yeniden doğdum
yaşasın yasak kalkmış, hergün usanmadan kontrol ettiğim bloğum en sonunda yeniden özgür...o kadar çok birikmiş konularım varki... sırasıyla yazacağım, 52 gün geçmiş yasaklı....
28 Mart 2011 Pazartesi
Caillou Turkey
Caillou Turkey - Sahne Gösterileri Resmi Web Sitesi
Animasyon Fotoğrafları - Fotoğraf ve Video Galerisi I Caillou Turkey
ve aylardır beklenen show nihayet malatya ya da geliyor, 2 nisan saat 16.00 için randevumuz çoktan mybiletten alındı, 1 hafta sonra bedişim nihayet caillou ile buluşuyor,
bloglar neden hala kapalı, tüm yazma şevkimi kırıyor, neler neler anlatıcam yoksa.....konular birikti...
Animasyon Fotoğrafları - Fotoğraf ve Video Galerisi I Caillou Turkey
ve aylardır beklenen show nihayet malatya ya da geliyor, 2 nisan saat 16.00 için randevumuz çoktan mybiletten alındı, 1 hafta sonra bedişim nihayet caillou ile buluşuyor,
bloglar neden hala kapalı, tüm yazma şevkimi kırıyor, neler neler anlatıcam yoksa.....konular birikti...
9 Mart 2011 Çarşamba
Bu yazı kızı olanlar için… — Bir Dolap Kitap
Bu yazı kızı olanlar için… — Bir Dolap Kitap
Ona bedeninden korkmaması gerektiğini öğretin.
Ona kendinden utanmamayı öğretin. Kendini olduğu gibi kabul etmeyi, sahip olduğu farklılıklarının sadece ona özel renkler olduğunu… Tıpkı Frida gibi…
Ona kendi yolunu çizebilecek cesareti verin. Tıpkı Sophie’nin yaptığı gibi…
Ona vakit ayırın.
Onu bir prenses gibi yetiştirmeyin. Ayakları üzerinde durmayı öğrensin. Ona ayakları üzerinde durabilme fırsatı verin. Tıpkı Şirin gibi…
Ona ideal aşkı anlatın. Ama hayatta hiçbir şeyin ideal olmadığını hatırlatarak… Ona kendisi gibi, olduğu gibi olma fırsatı sunun. Tıpkı Mohalı Düşünen Adam ile Maholu Yazan Kadın’ın çocuklarına yaptığı gibi…
Ona yazı yazmayı öğretin. Sevin gibi günlük tutmayı, Virginia gibi görünmeyen sözleri yazabilmeyi…
Ona en büyük acılarla bile yüzleşebileceğini öğretin. …ve peşine düştüğü takdirde rüyalarını gerçekleştirebileceğini… Tıpkı Sıla’nın yaptığı gibi…
Ona yaşamda her şeyin kendine has bir rengi olduğunu öğretin. Renkleri görmek için hiçbir engel tanınmayacağını… Tıpkı gözleri görmeyen o kız gibi…
Ona hayal kurmayı öğretin. Tıpkı Aslı’nın yaptığı gibi…
Ona içinde sakladığı sihri keşfetmeyi öğretin. Tıpkı Rose’un sahip olduğu sihir gibi…
Ona soru sormayı öğretin. Kim olduğunu merak etsin. Kim olmak istediğini, kim olabileceğini… Tıpkı Mimi gibi…
Ona yaşamı sorgulama, yaşamı kavrayabilme becerisi kazandırın.
Ona sevgisini hiç esirgememesini öğretin. Koşulsuz sevebilmeyi ve kollarını ardına kadar açarak sevebilmeyi… Tıpkı Küçük Tavşan gibi…
Ona doğayı sevmeyi öğretin. Tıpkı Havva’nın yaptığı gibi…
Ona yeniliklere açık olmayı, bazen kuralların dışına çıkmak gerektiğini öğretin. Tıpkı Clarice Bean’in yaptığı gibi…
Ona çağının ötesine geçebilme fırsatı tanıyın. Tıpkı Judy’nin yaptığı gibi…
Tüm kadınların ve geleceğin kadınlarının 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.
O nedenle;Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğünün verilerine göre Türkiye’de;- Her üç kadından biri şiddete uğruyor;
- 15-19 yaşları arasındaki kadınların yüzde 63’ü kendilerine yönelik şiddetin haklı bir nedeni olduğunu düşünüyor;
- Kadınların yüzde 19,4’ü okuma yazma bilmiyor;
- 2003-2004 yılı verilerine göre, yaş grubu içinde kadınların sadece yüzde 12’si üniversiteye devam etmekte,
- Üniversite ve diğer yüksek eğitim kurumlarında görev yapan kadın profesorlerin oranı yüzde 26 iken, okutmanların oranı yüzde 56.9;
- Kadınların işgücüne katılım oranı sadece yüzde 25.4, kadın işsizlik oranı yüzde 9.7,genç kadın nüfusu içinde işsizlik oranı yüzde 18.8;
- Kadınların yüzde 57,2 tarım sektöründe çalışmakta ve bunların yüzde 50’si ücretsiz aile işçisi konumunda bulunmaktadır;
- Yılda yaklaşık 2 bin 500 kadın anne olmak isterken yaşamını yitirmektedir. (Birleşmiş Milletler Kadınların ve Kız Çocuklarının İnsan Haklarının Korunması ve Geliştirilmesi Ortak Programı’nın web sitesinden alınmıştır.)
Ona bedeninden korkmaması gerektiğini öğretin.
Ona kendinden utanmamayı öğretin. Kendini olduğu gibi kabul etmeyi, sahip olduğu farklılıklarının sadece ona özel renkler olduğunu… Tıpkı Frida gibi…
Ona kendi yolunu çizebilecek cesareti verin. Tıpkı Sophie’nin yaptığı gibi…
Ona vakit ayırın.
Onu bir prenses gibi yetiştirmeyin. Ayakları üzerinde durmayı öğrensin. Ona ayakları üzerinde durabilme fırsatı verin. Tıpkı Şirin gibi…
Ona ideal aşkı anlatın. Ama hayatta hiçbir şeyin ideal olmadığını hatırlatarak… Ona kendisi gibi, olduğu gibi olma fırsatı sunun. Tıpkı Mohalı Düşünen Adam ile Maholu Yazan Kadın’ın çocuklarına yaptığı gibi…
Ona yazı yazmayı öğretin. Sevin gibi günlük tutmayı, Virginia gibi görünmeyen sözleri yazabilmeyi…
Ona en büyük acılarla bile yüzleşebileceğini öğretin. …ve peşine düştüğü takdirde rüyalarını gerçekleştirebileceğini… Tıpkı Sıla’nın yaptığı gibi…
Ona yaşamda her şeyin kendine has bir rengi olduğunu öğretin. Renkleri görmek için hiçbir engel tanınmayacağını… Tıpkı gözleri görmeyen o kız gibi…
Ona hayal kurmayı öğretin. Tıpkı Aslı’nın yaptığı gibi…
Ona içinde sakladığı sihri keşfetmeyi öğretin. Tıpkı Rose’un sahip olduğu sihir gibi…
Ona soru sormayı öğretin. Kim olduğunu merak etsin. Kim olmak istediğini, kim olabileceğini… Tıpkı Mimi gibi…
Ona yaşamı sorgulama, yaşamı kavrayabilme becerisi kazandırın.
Ona sevgisini hiç esirgememesini öğretin. Koşulsuz sevebilmeyi ve kollarını ardına kadar açarak sevebilmeyi… Tıpkı Küçük Tavşan gibi…
Ona doğayı sevmeyi öğretin. Tıpkı Havva’nın yaptığı gibi…
Ona yeniliklere açık olmayı, bazen kuralların dışına çıkmak gerektiğini öğretin. Tıpkı Clarice Bean’in yaptığı gibi…
Ona çağının ötesine geçebilme fırsatı tanıyın. Tıpkı Judy’nin yaptığı gibi…
Tüm kadınların ve geleceğin kadınlarının 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.
7 Mart 2011 Pazartesi
ben geldim....
en sonunda bloguma bir şekilde ulaştım, yaşasın bakayım yayına düşecekmi yazım,,,
sizi primanın UNICEF ile ortak gerçekleştirdiği 1=1 kampanyası ile tanıştırmak istiyorum, bunun için facebooktaki prima dünyası sayfasını beğeniyor ve tek tıkla türkiyede önlenmiş olmasına rağmen dünyada yüzbinlerc e bebeğin hayatını tehdit eden yeni doğan tetenosunun önlenmesi için primanın UNICEF' e bir aşı bedeli bağışlanmasını sağlayabiliyor, yani 1 beğeni=hayat kurtaran bir aşı. acele edin masum melekler için
22 Şubat 2011 Salı
..........Amak-ı Hayal............: Başak burcu olmak ya da olamamak
bloglar arasında kaybolmuştum ki sevgili amak-ı hayalin, başak burcunu tanıtan yazısını gördüm, sevgili özlemçok güzel anlatmışsın, ben kendimi buldum bu yazıda, burada senden izin alarak bu yazıyı paylaşmak istiyorum: ..........Amak-ı Hayal............: Başak burcu olmak ya da olamamak
Burçlara inanıyorum MARİFETNAME de geçiyormuş dedikleri günden beri…Burçlar tuhaf. Ama dibine kadar bir inanç içinde olduğumu söyleyemem. O programlarda çıkan efendim sabah doğduysan ömrün böyle geçer, şu saat şu sansı, bereketi getirir. Ne o öyle yaa. Çalışanın elinden rızkını kim almış? Sabah dağıtılır rızk denen şey ve de berekette keza. Erken kalkmak mühimdir derler bu konuda. Buna daha çok inanıyorum da her neyse konu bu değil. Konu başak burcu olmak.
Lanet bir burç her şeyden önce...Detay detay detay! İyi bir işçilik sergiler hep başak. Detayda boğulmaktan geneli hesaplamakta zorlanır bazen. Sen ona bir tablo göster o gider bir darbeye takılır kalır. İçe dönüktür bu detaycılıkta boğuşur boğuşur kendiyle sonra ringe çıkar. Hesabı kitabı tutturur ilişkilerde. Lafı her zaman bekletir bekletir zamanı gelince yerine oturtur. Yorucudur başak ama kendini yorar daha çok. Düzeni sever ama dakik iş sevmez. İyi bir dinleyicidir Allah için kimse hakkını yemesin. Şişer patlar ama yinede dinler. Vericidir gözünü sevdiğimin başakları. Ne varsa sanki az bencil olsa. Bilgiyi paylaşmayı sever hatta abarttığı için ukala görünür çoğu zaman. Bir ilişkiye başladı mı yaptığı en mantıklı ama aynı zamanda en saçma şey; sonunu en baştan hesaplıyor olmasıdır.Sonunu göremediği işlere atlamaz sazan gibi. Riski bu hususta hiç ama hiç sevmez. İyi bir şey mi bu? Belki, zaman zaman… Ama iyi olmayan bir yönü var ki hayatına atraksiyon pek giremez. Risksiz yaşamak, belaya bulaşmamak gibi hesapları başağı rahat kılsa da sıkıcıdır böyle olmakta pek istemez. Etrafını düşünmekten kendini düşünemeyen başaklar genelde mutsuzdur. Mutsuzluğu bir sanat gibi işler kendine, lehimler kimliğine. Yarım işten nefret eder, yarım yamalak ilişkilerden de…
Hoşgörü abidesi başak kendine acımasızdır. Barışıktır kendiyle ama rahat olması lazım. Kasarsanız sinsileşir.Tırnaklarını saklar son darbeyi tokat gibi atar suratına ama işte seviyim onun aklını. Böyle durumlarda bile zarar hesaplaması yapar, malum risk olmamalı… Bu yüzdendir belki de o çok hak ettiği zararı veremez karşıdakine.En mükemmel sazanlığı sevdiklerini haksızlık karşısında, ön plana çıkacak kadar çok savunmasıdır. Sadeliğin içinde bir canlılık vardır ama kabuğunun altında. Gelmezsen göremezsin ve görmeni istediği hiçbir şey için sana durduk yere adım atan bir insan istese
de olamaz.Sevecendir başak ama dışardan değil, içerden…
de olamaz.Sevecendir başak ama dışardan değil, içerden…
Br başakla sabaha kadar konuşabilirsin. Detaylardan aldığı ilhamı yansıtır rahat bulduğu ortamlarda.
Simetri gibi bir mekân hastalığı vardır. Basık yerlerde duramaz. Ferah ve tanımsız bir rahatlık arar girdiği mekânlarda. Bulamazsa kaçar. Üstüne agresiflik çöker, Mekân sarmazsa onunla hiçbir şey kolay olmaz. Anlayışlı insanları sömürmek gibi bir huyu yoktur. Yapılan iyiliği ve fedakârlığı asla ama asla unutmaz.
Simetri gibi bir mekân hastalığı vardır. Basık yerlerde duramaz. Ferah ve tanımsız bir rahatlık arar girdiği mekânlarda. Bulamazsa kaçar. Üstüne agresiflik çöker, Mekân sarmazsa onunla hiçbir şey kolay olmaz. Anlayışlı insanları sömürmek gibi bir huyu yoktur. Yapılan iyiliği ve fedakârlığı asla ama asla unutmaz.
Başak kendi halindedir. İlham edinir her duyguyu kendine. Duygusal yaşar her daim. Ruhsuz derler ona ama hikâye. O kesinlikle çok ama çok duygusaldır. Sulu gözdür. Şefkat, merhamet duygusunun baskınlığı hep ağlatır.
Cinstir. Olmadık yer de huysuzlanır bazen, çabuk sıkılır. Dediği dediğini tutmayan gelgitleri de vardır. İçsel hesaplaşmalardan yoksun insanlardan haz etmez. Emeğe çok önem verir. Emek verdiği hiçbir şeyi kolay harcamaz. Yarı yolda asla bırakmaz. Alışkındır zorlu şartlara. Yeter ki beraberlik bir birliktelik oluşsun.Kelimelere takılır…
aşı takvimi
BEBEKLERİN AŞI TAKVİMİ
-Doğumda : Hepatit B,- 1. ay aşısı : Hepatit B
- 2. ay aşısı : Karma(DBT-Çocuk felci) + Verem,Rotavirüs (1.) ve Pnömokok-1,
- 3. ay aşısı : Karma (DBT-Çocuk felci), Rotavirüs(2.) ve Pnömokok (2.)
- 4. ay aşısı : Karma (DBT-Çocuk felci), Pnömokok(3.),
- 6. ay aşısı : Hepatit B, - 12. ay aşısı : Kızamık, kızamıkçık, kabakulak,
- 12 14 ay aşısı : Suçiçeği,
- 12-15 ay aşısı : Pnömokok (4), - 18. ay aşısı : Karma (DBT-Çocuk felci),
- 24. ay aşısı : Hepatit A,
l 30. ay aşısı : Hepatit A,
- 4-6 yaş arası aşısı : Kızamık, kızamıkçık, kabakulak,
- 4-6 yaş arası aşısı : DBT-çocuk felci,
- 4-6 yaş arası aşısı : Suçiçeği
21 Şubat 2011 Pazartesi
16 Şubat 2011 Çarşamba
Anne adaylarına ve annelere ücretsiz kitap
Anne adaylarına ve annelere ücretsiz kitap
anne kaz'ın blogunda gezerken keşfettim ilgileniyorsanız tık tık:
Kitaplardan birisi kapınıza geldiğinde kargo bedeli olan 4,90 TL size ait. Editörlüğünü Prof. Dr. Sabiha Paktuna'nın yaptığı iki kitaptan birisi sizin olabilir. İlk kitap Annelik akademisi Hamileyim, ikincisi ise Annelik Akademisi Bebeğim. Özellikle hamileyken bilgilendirici profesyonel elleri tarafından hazırlanmış kitap okumanın müthiş faydası var. Bu açıdan özellikle tavsiye edebilirim.
anne kaz'ın blogunda gezerken keşfettim ilgileniyorsanız tık tık:
Daha önce Boyut Yayınevi Anaokulu dergisi tanıtımı için çocuğunuzun yeteneğini keşfedin kitabını ücretsiz olarak dileyene göndermişti şimdi ise yeni bir hediye ve tanıtım kampanyası ile yine gündemde.
ben bedişim için önceki kampanyaya başvurmuştum ve çok memnun kalmıştık, ve buna bağlı olarak 300 milyonluk anaokulu eğitim setini aldık ve iyi ki almışız hala fikrimi değiştirmedim,şimdiki kitabı kendim için istiyorum, eminim bu kitaplardan da memnun kalacağız. tek kitap seçilebiliyor, ben diğerini de eşim adına istedim, 2 kargo parası ödeyeceğiz ama buna değer, acele edin sizde...
Kitaplardan birisi kapınıza geldiğinde kargo bedeli olan 4,90 TL size ait. Editörlüğünü Prof. Dr. Sabiha Paktuna'nın yaptığı iki kitaptan birisi sizin olabilir. İlk kitap Annelik akademisi Hamileyim, ikincisi ise Annelik Akademisi Bebeğim. Özellikle hamileyken bilgilendirici profesyonel elleri tarafından hazırlanmış kitap okumanın müthiş faydası var. Bu açıdan özellikle tavsiye edebilirim.
14 Şubat 2011 Pazartesi
Hayat' ın Kaim Bey' e mektubu
SON MEKTUP
hayat hanım ve kaim bey hikayemizde arkası haftaya demiştim, ama bir hafta 2 hafta sonrası oldu, ama sonunuda yazımı yayınlayabildim, senai demirci' nin sitesinde daha birçok güzel makale var, buraya tıklayabilirsiniz.Senai Demirci
hepimizin kandili mübarek olsun...
hayat hanım ve kaim bey hikayemizde arkası haftaya demiştim, ama bir hafta 2 hafta sonrası oldu, ama sonunuda yazımı yayınlayabildim, senai demirci' nin sitesinde daha birçok güzel makale var, buraya tıklayabilirsiniz.Senai Demirci
hepimizin kandili mübarek olsun...
Kaim Bey Hayat Hanım‘ı Rahmet-i Rahman‘a yolcu etmişti etmesine...Ama Hayat olmadan nasıl yaşayacaktı, bunu kestiremiyordu.İlk günler taziyeleri kabul etmekle geçti.Dostları , arkadaşları,akrabaları yalnız bırakmadılar.Evleri hiç olmadığı kadar kalabalıklaşmıştı, eksiği Hayat‘tı.Çocuklar da şaşkındılar. Fakat en şaşkın Kaim‘di.Taziye için gelenler çekilince, Kaim gece de içine çekiliyordu. Ne zormuş eşini kaybetmek...Yaşarken farketmediği buydu.Sanki diğer yarısını koymuştu toprağa.Kalan yarısı da oraya doğru çekiliyordu.Yatağında yatamadı Kaim.Sanki Hayat‘ın boşluğu büyük, kör bir kuyuydu,onu yutacakmış gibi duruyordu.Denedi bir kaç kez.Hayat‘ın yattığı tarafa yastıkları yığdı,varmış gibi ,yanındaymış gibi hissetmek için.Olmadı. Yastık hiç Hayat gibi hissettirir miydi? Salonu ve o rahatsız kanapeyi kendine yatak ve sığınak edindi Kaim. Yakınları fısıldamaya başladılar Kaim'e, 7.gün dolmadan Hayat'ın eşyalarını çıkartalım diye. Kaim direniyordu. Nasıl çıkaracaktı Hayat'ının eşyalarını. Zaten Hayat yoktu. Bir de kalan hatıralarını, eşyalarını çıkartıp ikinci kez mi öldürecekti Hayat'ı. Ne zor şeydi Ya Rabbi... Bunun sünnet olduğunu bilmese, bağırıp çağıracaktı. Hayat'ın can yoldaşı evin çalışanı Asude'yi çağırdı yanına. "Eşyaları hazırlayın, ihtiyacı olanlara verelim" dedi içi kan ağlayarak.
Asude, ne zamandır sakladığı, Hayat Hanım'ın mektubunu uzattı Kaim Bey'e. Hanımının tembihlediği gibi, ölümünden bir hafta sonra vermiş oldu. Bu nedir? diye şaşkınlıkla baktı Asude'ye Kaim. "Hayat Hanım son günlerinde yazmıştı sizin için. Bana verdi ki, size ulaştırayım diye. Kaç gündür yaktı sinemi bu mektup. Alın emanetinizi" dedi Asude gözyaşlarıyla. Kaim, elleri titreyerek açtı mektubu. Hayat, gül desenli kağıtları çok severdi. Yine bir gül desenli ama sarı bir kağıda yazmıştı, sarı ayrılık demekti. Ayrılığını anlatmıştı ilk başta. Tedirgin bakışlar gezdirdi Kaim sarı güllü sarı kağıda. Sevgilim, Kaim'im, Vakit tamam olmak üzere. Gidiyorum. Çok zor olan bir gitmek bu, dönüşü olmayan. İsterdim ki bu mektub sadece sana muhabbetimi anlatan bir mektup olsun. Ama değil..
Bu son mektubum sana, son seslenişim, son yazışım. Kaim, çocuklarım sana emanet, Rablerinden sonra. Seni de sana emanet ediyorum. Artık, sizi birarada tutacak olan Rabbiniz ve sizsiniz. Sana zor geleceğini bildiğim için, Asude ile ayarladık biz, hangi eşyanın nereye verileceğini. Kızıma, oğullarıma söyle almak istedikleri varsa benden yana hatıra kalmasını istedikleri, alsınlar. Gerisini ver canım. Sakın tereddüt etme. Benden geriye kalanlarla kendine bir yas evi yapma, acının etrafında dolanıp durma olur mu? Hatırlar mısın, sana bir şey anlatmıştım. Sanki Yusuf'un (as) kuyusundaydım. Çıkmıştım fakat kuyunun başında dönüp duruyordum. Ayağımda bağlı bir ip ve ipin ucunda bir taş, kuyuda. Çıkmasına çıkmıştım ama kuyunun başından ayrılamıyordum. İpi kesmeliydim ayrılabilmek için. Şimdi sen de böyle hissediyorsun sanırım. Beni kaybetmenin kuyusunun etrafında dönüp duruyorsun. Kuyu seni de çekiyor kendine. N'olur canım, kes ipi! Bırak yüreğinin üzerine oturttuğun taşı. Yoksa o taşla birlikte sen de düşeceksin. Benim sınavım bitti. Sizinki devam ediyor. Klasik laftır ama ben de söyleyeceğim. "Hayat devam ediyor." Kaim, daha ölmeden ölmüş gibi yazmak çok ağır. Devam etmekte zorlanıyorum. Bunları yazarken, gözyaşlarım sel oldu. Kaim'im, adımın hayat olması çok şaşırtırdı her zaman beni. Senin adının da Kaim olması. Sanki Hayat ve Kaim özellikle bir araya gelmiş gibiydi. Bize anlattığı çok şey vardı bu tevafukun. Kaim'im, Hayat ölümle yoluna devam ediyor. Ölüm kapısından girip sonsuzluk aleminde artık ölümün, yokluğun, mutsuzluk ve yalnızlığın olmadığı o alemde hayat bularak devam ediyor. Bu dünyadan en çok anladığım şu ki, bu dünya insanın bütün duygularına karşılık gelecek yer değil. Hep bir tarafımız eksik kalıyor. Mutluluklarımız hep gülüşümüzde donuyor. Her mutlu an, onun geçebileceği düşüncesiyle mutlu olamıyor, mutlanamıyor, devam edemiyor, yüzü ekşiyor. İnsan bu fenayı gördükçe hayat yükü daha da ağırlaşıyor. Hem bu kadar duygun olacak ama bu hayat ve dünya yetmeyecek. Bunun bir anlamı olmalı demiştim bir gün. Bunun bir anlamı olmalı. Bu kadar güzellikler bu kadar çabuk geçip gölgelenmek için değildir dediğimde, anlamlar açılmaya başlamıştı dünyamda. Kaim'im dünya geçiyor, ömür geçiyor. İnsan ancak hayatın sahibine dönerse, bu geçicilikte baki meyveler yetiştirebilir. Bak bana, adım Hayat ama hayatımı elimde tutamıyorum. Gün be gün eriyorum ve son anımda son nefesimi verip geçip gideceğim şu dünyadan. Bir varmış bir yokmuş olacağım. Ama hayatı veren hayatı baki kılacak benim için. Baki bir mutluluk! Ne güzel, değil mi? Göz yaş döker, kalp hüzünlenir ama dil isyan etmez. Hatırladın mı bu hadisi? Resulullah (asm) oğlu İbrahim'i toprağa teslim ederken, sorulan sorular üzerine böyle söylemişti. Kalbin hüzünlenecek, gözün yaş dökecek. Ama dilin isyan etmesin. Ben artık rahmete yürümüş olacağım. Artık ölmeyeceğim. Acılarım bitecek, seni ve sevdiğim herkesi bekleyeceğim. Sadece aramızdaki bahçe büyümüş olacak. Sevdiceğim, hoşça bak zatına. Hoşça bak çocuklarımıza. Unutma ki, insan kainatın gözbebeğidir. Seni, seni bana Sevdiren'e, bizi bu dünyada birbirimizle beraber Yaratan'a emanet ediyorum. Seni seviyor ve bekliyorum. Sevgimle ve dualarımla.. Hayat'ın.
Mektubun sonunda Kaim ne yapacağını bilmez haldeydi. "Ah, Hayat!" dedi. Yakmıştı bu inleyiş. Yakmıştı sinesini.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)